Sigorta Şirketine karşı veya sigortanın rücu durumunda zaman aşımı nedir ?

trafik ve kasko sigorta  zamanaşımı nedir ?

Maddi hasarlı trafik kazalarında yani haksız fiil sebebiyle açılacak davalarda 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. 

Sigorta şirketine karşı dava, trafik kazası ve sigorta poliçesine istinaden açılacak davalarda sigorta hukuku ve karayolları trafik kanunu hükümleri uyarınca 2 yıllık zamanaşımı geçerlidir.

Ancak kaza ölüm veya yaralanma var ise;
5237 sayılı Türk Ceza kanunu 66.mad göre, uzamış ceza zamanaşımı süreleri, bir veya birden fazla ölü varsa (15) yıl (m.85,66/d), bir veya birden fazla yaralı varsa (8) yıl (m.89,66/e) dir. Ancak ölümlerin yanı sıra yaralılar da varsa, kazayı yapan kişiye uygulanacak cezanın üst sınırı beş yıldan fazla olduğundan, ayrım yapılmaksızın aynı olayda ölen veya yaralananların tümü için dava zamanaşımı (15) yıldır.

Sigortacının zamanaşımı tüm yükümlülüklerini mağdur tarafa karşı yerine getirdikten sonra rücu için süresi 2 yıldır. 

2918 sayılı Kanun’un“Zamanaşımı” başlıklı 109 uncu maddesi;

“...Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur.
Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.
Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır” hükmünü içermektedir.

     2918 sayılı kanunun anılan hükmünün dikkat çeken yönü, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımı uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte bunun dışında fail hakkında mahkûmiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.         
Bknz; 17. HD. , 2014/9343 E., 2014/8360 K., 26/5/2014 T.    17. HD. ,  2014/10882 E., 2014/11377 K., 09/09/2014 T.


Zamanaşımını kesen nedenler :
Zamanaşımı süresini kesen haller TBK’nun 154. maddesinde düzenlenmiştir. Zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde zamanaşımı süresi kesildiği tarihten itibaren tekrar işlemeye başlayacaktır.
(13/03/2020 dahil ile 16/06/2020 dahil arası zaman aşımı salgın nedeni ile durmuştur .)

TBK 154 maddesi uyarınca;

1-Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse.
2-Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa zamanaşımı süresi kesilir.

Konuyla ilgili sağlıklı sonuç alınabilmesi ve;

Çözüm için iletişim bölümünden bizimle irtibata geçin.